Finans Yönetimi işletmeler için gerekli olan fonların sağlanması, fonların korunması ve fonların yönetimde etkin olarak kullanılmasıdır. Finans para, fon ve sermayeyi temsil eder. Finansman ihtiyaç duyulan fonların sağlanması işlemidir
Finans Yönetimi Neden Gereklidir?
İşletmelerin değişimlere karşı hayatta kalabilmeleri için güçlü bir Finans Yönetimi gereklidir. Güçlü bir finansal yapıyı oluşturmak istiyorsak ilk olarak bu yapıyı etkileyen faktörleri belirlemeliyiz. Bu faktörler: Tüketici davranışlarındaki değişiklikler | Ekonomik krizler | Rekabet koşulları | Teknolojik Gelişmeler dir.
İşletmelerin genel amacı kâr elde etmek ve işletmenin piyasa değerini maksimum düzeye çıkarmaktır. Bu yüzden Finans Yönetimi için gerekli olan temel kararları 3 başlık altında toplamak mümkündür
Yatırım Kararları
Yatırım, sermayenin mal ve hizmet üretimine tahsis edilmesidir. Finans yöneticilerinden ilk başta yatırım ile ilgili kararlar alması beklenir. Yöneticilerinin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yeni varlıklara ihtiyacı vardır. Finans yöneticileri iyi bir yatırım için 4 koşulu dikkate almalıdır:
Finansman Kararları
Finans yöneticilerinden finansman ile ilgili kararlar alması beklenir. İşletmeler sermaye ihtiyaçlarını borçlanarak ya da öz kaynak (sermaye) yoluyla sağlarlar. Finans yöneticileri sermaye ihtiyaçlarını hangi kaynaktan belirlenmesi gerektiğine kârlılık ve risk faktörleri ile belirler. Borçlanma yaygın olarak kullanılan kaynak seçeneğidir. Banka kredileri ve Ticari krediler borçlanma araçlarındandır.
İşletmenin Varlık Yapısı, Kârlılık, Büyüklük, Risk Derecesi, Likidite Derecesi, Borçlanma Maliyeti, Vergi Politikası, Piyasadaki Gelişmeler ve Makroekonomik Faktörler finansman kararını etkileyen yapılardır. Finans yöneticisi işletmenin niteliği ve sektör koşullarını tüm açılardan ele alıp, işletmeye uygun bir sermaye yapısı oluşturmalıdır.
Kar Payı Dağıtım (Dividant) Kararları
Finans yöneticisinin en son aldığı karardır. Kârın “ Ne kadarı işletmede kalacak ?” ve “ Ne kadarı kâr payı olarak dağıtılacak? ” sorularının cevap verildiği kısımdır. Kârların ortak, yatırımcı ve işletme arasında dağıtımıyla ilgili kararlar alınır.
İşletmelerin Finansman Kaynakları
İşletmelerin yatırımlarını, sermayelerini finanse etmek ve ihtiyaç duydukları fonları temin etmek için Finansman Kaynaklarını kullanırlar. Finans Yönetimi için gerekli olan Finansman kaynakları ikiye ayrılır:
Öz Kaynakları İle Finansman
Kuruluş aşamasındaki işletmenin faaliyete geçmesi için girişimci ve ortakların maddi ya da maddi olmayan ekonomik değerlerine öz sermaye denir.
Öz kaynaklarla finansman sayesinde, faiz söz konusu olmayan faaliyetlerdeki kâr tümüyle işletmeye kalacaktır. İşletmelerin dışarıdan borç alabilmeleri öz sermaye ile ilişkilidir. Öz sermaye, alacaklılar için alacaklarına karşılık bir güvenlik sağlar. Öz sermayeye örnek olarak para, mal, bina, patent hakkı, işletme adı, marka, vb. varlıklar verilebilir.
Yabancı Kaynaklar (Borçlanma) İle Finansman
Yabancı Kaynaklar şirketin borçlanarak, belirli bir faiz karşılığında işletmeninin dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan sağladığı sermayedir.. Bu sermaye banka ve diğer finansal kuruluşlardan kredi şeklinde sağlanır. Yabancı kaynaklarla sağlanan fonlar, ödeme süresine göre kısa vadeli yabancı kaynaklar ve uzun vadeli yabancı kaynaklar olarak ayrılırlar.
Borçlanma Yoluyla Finansman seçeneğinde işletmeler arası daha düşük maliyetli ve daha esnek finansman yöntemi sunar fakat risk düzeyi fazladır.
Finans Yönetimi | Fonların Kullanımı
Finans Yönetimi ile ilgili önemli başlıklarından biriside Fonların kullanımıdır. Fon, nakit, vadesiz mevduat, nakde çevrilebilir değerler ve gerektiğinde para gibi davranabilecek varlıkları kapsar. İşletmelerin fonları kullanımı iki şekildedir:
1) Duran varlık yatırımları (sabit sermayeye yatırım)
2) Dönen varlık yatırımları (İşletme sermayesine yatırım)
Duran Varlık Yatırımları
1 yıldan uzun nakde dönüşen, birden çok üretim sürecinde kullanılan ve ticari amacı olmayıp sadece kullanım amacıyla elde bulundurulan varlıklardır. Duran varlık unsurları içinde; arazi, bina, makine gibi işletmenin kuruluşunda veya sonradan gelişmesiyle ele geçirilen ve uzun süre kullanılan varlıklardır. Marka adı, ticari unvan, patent hakkı gibi maddi olmayan varlıklar da duran varlıklar içindedir.
Duran varlık yatırımları Öz Kaynaklardan sermaye artırımına gidilerek ve ortaklardan sağlanan duran varlıklardan ya da hisse senedi satışı ile sağlanır. Yabancı Kaynaklardan ise uzun vadeli dış kaynaklardan ( banka yatırım kredileri, leasing, tahvil ihracı vb.) elde edilir.
Dönen Varlık Yatırımları
1 yıl içinde nakde dönüşen, işletmelerin faaliyetleri çerçevesinde sürekli olarak satılma amacıyla elde bulundurulan varlıklardır. Banka ve kasadaki paralar, yarı mamul ve mamuller, kısa vadeli alacaklar ve peşin ödenmiş giderler mal/hizmet olarak piyasaya girer. Bu sermaye para olarak tekrar işletmeye geri döner.
Dönen varlıklar toplamından kısa vadeli borçlar toplamı çıkarıldığında, çıkan sonuç Net İşletme Sermayesidir.
Net İşletme Sermayesi = Dönen Varlıklar – Kısa Vadeli Borçlar
Net işletme sermayesi,işletmeyi üretim faaliyeti sonucu elde edilen ürünler paraya dönüşünceye kadar ayakta tutan sermayedir.